Daha iyi sağlık, hayattaki en küçük unsurlarla başlar. Artık Türkiye’de bulunan Q-Life ile yaşamın yakıtı hidrojen deneyimini keşfedin

Blog

Koşturmaca içinde şişe suyu kullanmak hızlı ve elverişli olabilir ancak şişe suyu kullanmayı bırakmanız ve filtrelenmiş su kullanmaya başlamanız için çok neden var. Bazıları şöyle:

  • Araştırmalar piyasadaki şişe sularının %40’ının filtrelenmiş su olduğunu gösteriyor.
  • Şişe sularına filtrelenmiş sulara nazaran daha az kontrol ve tahlil yapılıyor
  • Şişe suları senede 1,5 milyon ton plastik atık birikmesine sebep oluyor
  • Çalışmalar şişe sularının filtrelenmiş sulardan daha iyi olmadığını gösteriyor
  • Bazı plastik şişelerde bulunan bizfenol A (BFA) gibi insanlara zarar veren kimyasallar suya yapışabiliyor
  • Birçok şişe suları kamyonlar üzerinde taşınırken veya depolandıkları yerde doğrudan güneş ışığına maruz kalıyor, bu da plastiğin moleküler yapısında değişiklik yapabiliyor ve içindeki suyu etkiliyor

Şişelenmiş içme suyu birçok insan için temel gıda maddesi haline geldi. Filtrelenmiş suyun içinde sağlığa zararlı maddeler olduğu için insanlar güvenilir suya ulaşmanın değişik yollarını arıyorlar. Birçok insanın güvenilir ve kesinlikle uygun olarak gördüğü bir yol suyun plastik kaplarda muhafaza edilmesi. Nereye gitseniz şişe suyu içen insanlar görürsünüz. Peki, bu pahalı sıvının kalitesinden nasıl emin olabiliyorsunuz?

Şişelenmiş içme suyunun musluk suyundan daha iyi olmadığını gösteren çalışmalar ve raporlar var. Gerçekten, şişelenmiş içme sularının bakteri veya küf veya arsenik ve bromat gibi zehirli maddelerin bulaşması sebebiyle toplatıldığı olaylar olmuştur.

Şişelenmiş su insanlara temiz ve güvenli olarak lanse edilmekte fakat gerçek şu ki şişeleme tesislerinin uymak zorunda olduğu kalite standartları musluk suyu ile aynı veya daha düşük. FDA’nın üreticileri su kalitesi testleri için yetkili laboratuarları kullanmaya ve ihlal durumunda test sonuçlarını bildirilmeye mecbur eden özel güçleri yok.

ŞİŞE SUYU İÇMEYİ BIRAKMANIN ANA SEBEPLERİ

  • Şişelenmiş su filtrelenmiş sudan daha az güvenlidir

Musluk suyu dağıtımdan önce birkaç sağlık ve güvenlik gereklerini yerine getirmek zorundadır. Halbuki, önemli bir not, şişelenmiş su aynı gereklere uymak zorunda değildir. Bu kusur yüzünden şişe suyunda toksinler bulunabilir ve büyük ihtimalle filtrelenmiş musluk suyundan daha az güvenlidir. Sırf şirketler sularını “saf su” diye pazarladıkları için gerçek olduğu anlamına gelmez. Maalesef şişelenmiş suyunuzun güvenli olduğu konusunda hiçbir fikriniz yok.

  • Şişelenmiş Su Plastik Atık Yaratır

Gerçekte onca plastik şişeyi geri dönüştürmek imkansızdır. Çok fazlalar ve gittiğiniz her yerde varlar. Ayrıca doğada çözünebilir de değiller. Geri dönüşümle bile her 7 plastik şişenin sadece 6 tanesinin gözden uzağa gönderilebildiği söyleniyor. Ayrıca, şişelerdeki kimyasallar toprağa ve su birikintilerine girerek oraları zehirli ve tehlikeli hale getirebilir.

  • Şişe üretimi çevreyi öldürüyor

Su bir yana, şişeler bizim için ve yaşadığımız çevre için sorun yaratıyor. Pasifik Enstitüsüne göre, su şişelerine olan yüksek talep senede 17 milyon varilden çok petrol kullanılıyor. Bu çok fazla yenilenmeyen kaynağın gereksiz yere kullanılması demek. Gerçekten, petrol kaynaklarımızı plastik şişe yığınları oluşsun diye harcayabilir miyiz?

  • Şişedeki su musluktan geliyor olabilir

Şişelenmiş su reklamlarında bize söylendiğine göre H2O volkanik bölgelerden ve cennet gibi kaynaklardan geliyor. Gerçekte böyle olmayabilir. BUGÜN şişelenmiş suyun % 25’i musluktan alınıp ondan sonra mühürleniyor. Şirketlerden satın almak yerine musluk suyunu filtrelemek çok daha iyi.

  • Şişelenmiş suyun ispat edilmiş bir faydası yoktur

Birçok kişi musluk suyunun kalitesinden endişe ediyor ve şişe suyunu daha güvenli buluyor. Ne yazık ki, şişe suyunun daha sağlıklı olduğu kanaati tamamen yanlış. Doğal Kaynakları Koruma Kurulu (NDRC)nun hazırladığı su endüstrisinin güvenirliğine dair dört yılı kapsayan bir incelemede şişelenmiş suyun daha iyi olduğunu destekleyen hiçbir kanıt bulunmadığı rapor edildi. Diğer bir deyişle, marka bir şişe suyu almanın bir anlamı yok. Onun yerine belki çözünmüş hidrojen suyunun faydalarına bakabilirsiniz.

Şişelenmiş suyun gerçek kalitesi “güvenlik” limitlerinin olası bir kirlenmeye açık olduğunu farkettiğiniz anda meydana çıkar. Şişeleme tesisleri belediye atıksu arıtma tesisleri kadar bile denetim altında değildir. Düzenlemedeki bu gevşeklik şişeleme tesislerine zaman zaman problem çıkarmıştır. Birkaç defa, şişelenmiş suyun kalitesi kansere yol açan benzen seviyesinin kontrol edilmemesi sebebiyle ciddi eleştirilere uğradı. Suda bulunan benzene yüzünden son 10 yıllar içinde birçok kere suların toplatıldığını biliyoruz. Bir keresinde, bu kanserojen maddenin kabul edilebilir seviyenin 15 kat üstünde olduğu tesbit edilmişti.

Su şişelerinin üzerindeki etiketler çoğunca yanıltıcı ve tüketicilerin suyun kaynağının saf ve temiz olduğuna inanmasını sağlamaya yönelik oluyor, “memba suyu” gibi. Şişedeki suyun saflığına ve temizliğine ilaveten, üretilen plastik şişeler için kullanılan fazla enerji ve ortaya çıkan plastik atıklar çevre için sorun yaratıyor. Şİşelenmiş su pahalı da olabiliyor, özellikle temiz ve güvenli içme suyu sağlamanın diğer yollarıyla kıyaslandığında.

Temiz içme suyu elde etmenin daha iyi bir yolu evde filtrelemektir. Evde kullanılacak filtreleme sisteminin belli standartları olmalıdır. Filtre sisteminde mikronaltı filtreleme, karbon filtreleme ve iyon alışverişi mutlaka bulunmalıdır ki kirletici maddeler etkin bir şekilde çıkarılsın ama önemli minerallere dokunulmasın. Filtrelerin enerjiye ihtiyacı yoktur ve bakım gereksinimi minimumdadır.

Şişelenmiş içme suyu dünyamıza zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda çıkardığı problemler nedeniyle sağlığı da etkiliyor. Emin olmadığınız birşey için neden bu kadar para harcayasınız? Bir dahaki sefer markette su alırken bir kez daha düşünün. Belki tekrar kullanılabilen bir şişe alıp kendi yaptığınız suyla doldurursanız kendinize ve dünyaya bir hizmetiniz dokunmuş olur.